Sosyal Politika ders notları

1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız (5 oy / LÜTFEN yıldıza tıklayarak YAZIYA OY VERİNİZ / ortalama: 5,00 / 5)
Loading...

Anadolu AÖF’te yer alan derslerden biri olan Sosyal Politika dersi için hem vize hem de final dönemlerini kapsayan notlarımızı hazırladık. Aşağıda sosyal politika vize ve final ders notlarını bulabilir ve yazının sonunda yer alan bağlantıya tıklayarak, notların PDF halini de indirebilirsiniz.

Reklam

Sosyal politika vize ders notları

Yaşlılar; özel olarak korunması gereken kesimler içinde yer alır.

Sosyal politikanın en önemli hedefi; sosyal refahın sağlanması ve geliştirilmesidir.

Sosyal barış; sosyal politikanın toplumu oluşturan unsurları ayrıştırmak yerine birleştirmek olarak ifade edilen hedefidir.

Sosyoloji; en geniş anlamıyla insan davranış ve ilişkilerini ele alan bilim dalıdır.

Liberalizm; sloganı “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” olan, piyasa dengelerine saygı duyulması gerektiğini savunan, bunu zedeleyecek müdahaleleri istemeyen ekonomik düzendir.

Sanayi devriminde fabrikalaşma ilk olarak Dokuma sektöründe başlamıştır.

Dağınık bir yapıda olan işçi hareketlerinin uluslararası karakteri ilk olarak birinci enternasyonel oluşumu ile ortaya çıkmıştır.

Sefalet ücreti; emek sahiplerinin elde ettiği ücret gelirinin temel ihtiyaçlar düzeyini karşılamakta yeterli olmadığı en düşük ücret düzeyine denir.

İşçiler açısından birleşme hakkı ilk olarak İngiltere’de yasal olarak tanınmıştır.

Reklam

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 102 sayılı sözleşmesine göre, işsizlik sigortası ödeneğinin son ay alınan ücretin en az yüzde 45’i düzeyinde olması öngörülmüştür.

Nominal ücret, ücretin geçerli para cinsi üzerinden tutarını ifade eder.

Aktif istihdam politikası; emek arzı ve talebi açısından işsizliğin sebeplerini ortadan kaldırmaya çalışan ve genellikle belirli grupların hedeflendiği politikadır.

Bağımlılık oranı; üretime katılan kişilere bağımlı olan nüfusun ölçüsü olarak tanımlanır.

Sosyal dışlanma; toplum ve bireyin bütünleşmesini sağlayan ekonomik, sosyal, siyasal sistemlerin bütününden kısmen ya da tamamen yoksun olma sürecidir.

İkincil gelir dağılımı; devletin belirli bir dönem içerisinde serbest piyasada oluşan gelire çeşitli yollardan müdahale etmesi sonucu oluşan gelir dağılımına verilen addır.

Dünya genelinde satın ala gücü paritesine göre, günde 1,25 doların altında gelir elde edenlerin toplam nüfusa oranının en yüksek olduğu ülke grubu Alt Sahra Afrika’dır.

Maliye politikası kapsamında; sosyal amaçlı transfer harcamaları, indirimli tarifeler gibi gelir dağılımı politikası araçları kullanılır.

Bölgesel gelir dağılımı; bir ülkede yaratılan gelirin coğrafi olarak dağılımını gösterir.

Birincil gelir dağılımı; üretim sürecine katılan faktörleri tarafından yaratılan gelirin serbest piyasaya hiç müdahale olmaksızın dağılımına verilen addır.

Lonca; aynı bölgede yaşayan esnaf ve zanaatkarların örgütlendiği ortaçağ üretim ve işgücü yapısının temelini oluşturan meslek organizasyonudur.

Devletin gelir dağılımını, vergiler ve kamu harcamaları yoluyla yeniden gerçekleştirmeye çalışırken kullandığı politika, Maliye Politikasıdır.

Primsiz sistemlerde giderler Devlet Bütçesi tarafından karşılanır.

Türkiye’de sosyal yardımlar konusunda uygulamaya koyulan ilk yasal düzenleme 6972 sayılı Korunmaya Muhtaç Çocuklar Hakkında Kanun’dur.

sosyal politika notları

Milletlerin zenginliği kitabının yazarı Adam Smith’dir.

Ülkemizdeki Sendikalar Kanununun batılı ülke uygulamalarından farkı, kanunun büyük mücadeleler olmadan kabul edilmiş olmasıdır.

Dar anlamda sosyal politika; sanayi devriminin ortaya çıkardığı kötü çalışma ve koşullarına karşı işçileri ve emeği sermayeye karşı korumak ve bu yolla sınıf çatışmalarını önlemeye yönelik devletin varlığını sürdürmesini sağlamaya yönelik uygulamalardır. BM Kalkınma programları sayesinde, 40 yaşına kadar yaşamayan nüfusun en yoğu olduğu ülke Afganistan’dır.

Sosyal risk; ne zaman ortaya çıkacağı bilinmemekle birlikte, ileride gerçekleşmesi muhtemel olan ve maruz kalanın malvarlığında eksilmeye neden olan tehlikedir.

Doğal işsizlik; işgücü piyasasında yüzde yüz istihdam sağlanamaması ve işgücünün %3-5 gibi ufak oranda olması durumuna doğal işsizlik denir.

Sosyal politika biliminin ilk ve en genel hedefi, refah seviyesinin yükseltilmesi ve refahın toplumsallaştırılmasıdır.

Kamunun sosyal sorunları gidermede kullandığı en önemli araç yasal düzenlemelerdir.

Türkiye’de planlı kalkınma anlayışı 1961 anayasasından itibaren benimsenmiştir.

Sosyal reformcu sosyalistler; bilimsel sosyalizmin topyekun kamulaştırma düşüncesine karşın, daha sınırlı ve özel mülkiyeti reddetmeyen bir kamulaştırma yaklaşımını benimseyen düşünce sistemidir.

Dünyada üretim sürecinin ilk defa yeterli, düzenli ve sürekli güç kaynağına kavuştuğu dönem Sanayi Devrimi dönemidir.

Mecelle; ülkemizde iş ilişkilerini, kendi döneminin anlayışına uygun olarak “insan kirası” şeklinde ele alan bir düzenlemedir.

Doğal haklar prensibi; burjuvazinin, ekonomik gücünü siyasal güce dönüştürme yollarını ararken yararlandığı prensiptir.

Spencer ve Malthus; fakirlere yapılacak yardımları reddederek, toplumsal yaşama uyum sağlayamayanların yok olması gerektiğini savunan düşünürlerdir.

Uluslararası çalışma örgütünün; işsizliği tanımlarken kullandığı unsurlar şunlardır:

  • İş sahibi olamama
  • İş arama
  • İşe başlamaya hazır olma
  • Tam istihdam; cari ücret düzeyi ve mevcut çalışma şartlarında çalışmak isteyen herkesin iş bulduğu istihdam düzeyidir.

Ölüm riski, bir tür fizyolojik risktir.

İşsizlik sigortasının finansmanı devlet tarafından karşılanmaz. İşçi ve işveren birlikte karşılar.

Objektif yoksulluk; alınması gereken günlük kalori miktarı ya da yapılan tüketim harcamaları gibi tespit edilebilir ve doğruluğu kanıtlanabilir bir standardın aşağısında kalma durumudur.

Kişisel gelir dağılımının eşitsizliğinin ölçülmesinde kullanılan temel yöntemler; Gini katsayısı ve Lorenz eğrisidir.

Çalışma ekonomisi; üretim faktörü olarak insanı ele alan, işgücü piyasasında istihdam ve ücret konularını inceleyen bilim dalıdır.

Robert Owen; İngiltere’de 1830-40 yılları arasında uluslararası çalışma normlarının oluşturulmasına yönelik ilk adımları atan kişidir.

Tanzimat ve meşrutiyet dönemi; Türkiye’de iş ilişkilerini düzenleyen geleneklere dayalı kuralların yerine ilk defa yazılı hukuk kurallarının geçtiği dönemdir.

Erken emeklilik, pasif istihdam politikalarından birisidir.

Asgari ücret; işçinin ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını sağlayacak, insanlık onuruyla bağdaşan bir ücret türüdür.

Ücret haddi; emeğin belirli bir zaman veya üretim başına ya da zaman birimi başına ödenmesi gereken bir ücret olarak tanımlanmasıdır.

Türkiye işçi sendikaları konfederasyonu 1952 yılında kurulmuştur.

Keynes; 1936’da “İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi” kitabını yazmış ve liberal çizginin karşısında yer almıştır.

Liberalizm = Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler!

Fransa’da uluslararası çalışma normlarının oluşturulmasına yönelik ilk çalışmalar Daniel Le Grand tarafından yapılmıştır.

İngiltere’de dokuma sanayinde çalışan çocukların çalışma sürelerine ve şartlarına ilişkin ilk düzenleme 1802’de yapılmıştır.

Dünya Bankasının 2015 verilerine göre; satın alma paritesine göre kişi başına düşen gelirin en yüksek olduğu ülke Katar’dır.

Günümüzde dünyada uygulanan en kapsamlı mikrokredi uygulaması Bangladeş’te başlamıştır. (Profesör Muhammed Yunus tarafından)

Geniş anlamda istihdam; üretim faktörlernini belirli bir dönem (genelde yıl) içinde kullanılma derecesine verilen addır.

Uluslararası sosyal politika arayışlarına yönelik ilk resmi girişimler, İsviçre’de başlamıştır.

Vakıf; bir malın hayır amaçlı kullanılması için özel mülkiyetten çıkarılarak toplumsal mülkiyete aktarılmasıdır.

Korporasyon; aynı meslek ve sanat dalında faaliyet gösterenlerin üretim birlikleri şeklinde oluşturdukları yapılara denir.

Görülebilen eksik istihdam; daha çok gelişmiş ülkelerde talep yetersizliği nedeniyle görülen, istihdam edilenlerin arzu etmedikleri halde normal çalışma sürelerinin altında çalıştırılmasına verilen addır.

Üretim faktörleri; üretimin gerçekleşmesi için gerekli olan doğal kaynaklar, sermaye, emek ve müteşebbis gibi etmenlere verilen genel addır.

Gelirler politikası; bütün gelirlerle ilgili gelişmelere bu gelirlerin doğuşu esnasında doğrudan etki etmeyi amaçlayan bir gelir dağılımı politikası aracıdır.

Çok boyutlu yoksulluk endeksi; beslenme, çocuk ölüm oranı, tuvalet, su elektrik gibi mal varlıkları göstergelerinden oluşan bir endekstir.

İş paylaşımı; pasif istihdam politikalarından biridir.

Birleşmiş Milletlerin, sosyal barış ve sosyal adaletin sağlanması yolundaki en önemli belgesi “İnsan hakları evrensel bildirgesi”dir.

Klasik liberalizm; temel felsefesini tabiatçılık ve bireysellik üzerine kuran ve toplumu, devletin müdahalesinden kurtarmayı amaçlayan düşüncedir.

Türkiye İstatistik Kurumunun gelir dağılımına ilişkin istatistiklerinin başlangıç yılı 1987’dir.

Kişisel gelir dağılımı eşitsizliğinin ölçülmesinde kullanılan başlıca yöntem Lorenz eğrisidir.

Reel ücret; nominal ücretin ülkedeki fiyatların düzeyi dikkate alınarak hesaplanan satın alma gücünü ifade eder.

aöf sosyal politika

Sosyal politika final ders notları

Feodal düzen, 10. Ve 15. Yüzyıllar arasında geçerliliğini sürdürmüştür.

Sosyal damping; bir ülkenin daha düşük işgücü maliyetleri ve daha az kısıtlayıcı iş hukuku kuralları vasıtasıyla diğer ülkelere karşı rekabet gücü artırması ve yatırımcıları kendine çekmesidir. (Çin gibi)

İnsani yoksulluk; insani gelişme ve insanca yaşam için parasal olanakların yanı sıra temel ihtiyaçların karşılanabilmesi için ekonomik, sosyal ve kültürel bazı olanaklara sahip olmanın gerekli olduğu fikrine dayanır.

Gelir yoksulluğu; kişilerin yaşamlarını sürdürmek ya da asgari standartlarda yaşayabilmek için ihtiyaç duydukları temel gereksinimleri karşılayacak gelire sahip olamamalarıdır.

ILO’nun 102 sayılı Sosyal güvenliğin asgari normlarına ilişkin sözleşmesi 1952’de kabuk edilmiştir.

ILO = UÇO = Uluslararası çalışma örgütü

ILO verilerine göre dünya nüfusunun sadece %20’si yeterli sosyal güvenlik garantisine sahiptir.

Çalışma yaşamında eşitlik ve ayrımcılık yasağı İş Kanununun 5inci maddesinde yer alır.

Yaş ayrımcılığıyla ilgili düzenlemenin yapıldığı ülke ABD’dir.

Türkiye’de çalışma yaşamında cinsiyet ayrımcılığı yasağına ilişkin düzenleme 4857 sayılı İş Kanunuyla yapılmıştır.

Kota yöntemi; kanunda öngörülen sayıda işçi çalıştıran işverenlere, yine kanunda öngörülen sayı ve oranda engelli işçi çalıştırma zorunluluğu getirilmesidir.

Ekonomik kalkınma ve işbirliği örgütüne göre küreselleşme; mal ve hizmet piyasaları ile birlikte mali piyasaların da bütünleştiği, ulusal ekonomilerin birbirine bağımlılığının arttığı çok yönlü ekonomik bütünleşme sürecidir.

4857 sayılı İş Kanununa göre kamu sektöründe engelli çalıştırma oranı %2’dir. (Engelli oranı %4)

Uluslararası çalışma örgütüne göre küreselleşme; olumlu sonuçları yanında toplumlar ve ülkeler arası eşitsizlikleri artıran, sosyal sorunları derinleştiren etkileri de olan bir süreçtir.

Uluslararası para fonuna göre (IMF) küreselleşme; gelişme seviyesi ve siyasi sistemi ne olursa olsun, bütün ülkelerin vatandaşlarına daha yüksek bir hayat standardı sağlamak için gerçekleştirmek zorunda oldukları istikrarlı bir ekonomik hedefi gerçekleştirme sürecidir.

Türkiye’de çocukların çalışma yaşamında korunmasına ilişkin ilk düzenleme 1921’de yapılmıştır.

Sosyal dışlama kavramının ilk kullanıldığı ülke Fransa’dır.

sosyal politika vize final ders notları

Dünya Bankasına göre küreselleşme; insanlık tarihinin kaçınılmaz olarak yaşanacak bir safhası, dünya çapında ekonomilerin ve toplumların bütünleşme sürecidir.

Çocukların çalıştırılma yaşı, çalışma süreleri ve iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin temenni ve tavsiyelerin yer aldığı ilk uluslararası düzenleme 1890 tarihli Berlin konferansıdır.

Almanya’da ilk sosyal sigortalar Otto Van Bismark tarafından kurulmuştur.

Türkiye’de kadın işçileri korumaya yönelik ilk düzenleme 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunudur.

Sosyal sigortaların kişi bakımından kapsamı ele alındığında, günümüzde yaşadığı en ciddi sorun enformel sektör sorunudur.

Beyaz birinin, siyahi biriyle evli olması nedeniyle uğradığı ayrımcılık, Dolayısıyla Ayrımcılığa bir örnektir. (Buradaki tepki aslında hâlâ siyahi kişiyedir.)

Mecelle’nin kabul tarihi 1876’dır.

Avrupa birliğinde ayrımcılık yasağına ilişkin ilk düzenleme Roma anlaşmasıyla yapılmıştır.

Sosyal politikanın en önemli aracı hukuktur.

Sosyal güvenlik terimi resmi olarak ilk defa ABD mevzuatında yer almıştır.

Sosyal sigorta yönteminin bıraktığı idari ve teknik boşluk, devletçe korunma yöntemi ile doldurulur.

En geç kurulan ve diğer sigorta kollarına göre daha az sayıda olan sigorta kolu, işsizlik sigortasıdır.

Avrupa sosyal Güvenlik Kodu; Avrupa Konseyinin ILO normlarıı yükseltmek amacıyla hazırladığı, üye ülkeler bakımından sosyal güvenlik normlarını belirleyen bölgesel düzeydeki uluslararası belgedir.

Kültürel dışlanma; farklı din, mezhep ya da etnik kökenden geldiği için kişinin toplumsal yaşamdaki etkinliklere alınmaması, engellerle karşılaşmasıdır.

Kadına karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi sözleşmesini, Birleşmiş Milletler (BM) hazırlamıştır.

Dolaylı ayrımcılık; bir kanun veya işlemin herkese eşit şekilde uygulanmasının, ancak toplumun bir bölümü üzerinde orantısız etkiye sahip olması ile ortaya çıkan ayrımcılık türüdür.

BM’ye göre göçmen; kendi vatandaşı olduğu ülkeden başka bir ülkede 1 yıl veya daha fazla süre kalan kişilerdir.

Türkiye’de engellilerin istihdamına ilişkin kota yöntemi ilk olarak 1967’de mevzuatımıza girmiştir.

Çocuk çalışmasının ortadan kaldırılması uluslararası projesinin (IPEC) uzun vadeli hedefi, çocuk işçiliğimi ortadan kaldırmaktır.

Ters yönlü ayrımcılık, toplumda genel olan grubun maruz kaldığı ayrımcılık türüdür.

Dönüşümcüler yaklaşımı; küreselleşmeyi nimetleri ve külfetleri, fırsatları ve tehditleri ve nihayet olumsu ve olumsuz sonuçları ile birlikte değerlendirmek gerektiğini ileri süren yaklaşımdır.

Modern sosyal güvenlik yöntemi, sosyal sigortadır.

Workfare; ABD ve Avustralya’da uygulamaya konan işsiz, yoksul veya dışlanmış bir kişinin yardıma veya gelire hak kazanabilmesi için ilgili kamu kurumunun göstereceği bir işte çalışmasının zorunlu olmasıdır.

Olumlu ayrımcılık; ayrımcılıktan kaynaklanan eşitsizliği, dezavantajlı gruplara sorunun kaynağına göre daha farklı haklar vererek çözmeye çalışmaktır.

Hemen hemen bütün ülkelerde var olan sigorta kolları; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasıdır.

ILO’nun küreselleşmeyle ilgili ilk ve en kapsamlı raporu Herkes için fırsatlar yaratan adil bir küreselleşme raporudur.

Küreselleşmeyi açıklamaya yönelik farklı yaklaşımlar 3 ana grupta toplanır.

ILO’nun 138 sayılı istihdama kabulde asgari yaş sözleşmesine göre çalıştırma yaşı en az 15 olarak belirlenmiştir.

Sosyal liberal düşünce ilk olarak İngiltere’de popüler hale gelmiştir.

Engelli ve Müslüman bir erkeğin hem engelli hem de dini tercihi nedeniyle ayrımcılığa uğraması, çoklu/kesişen ayrımcılığa bir örnektir.

Almanya’dan sonra ilk sosyal sigortaları kuran Avrupa ülkesi Avusturya’dır.

Sosyal sigorta sistemlerinde bir kişinin malullük sigortasına göre malul sayılabilmesi için en az %60 engelli olması gerekir.

Uluslararası çalışma örgütünün 102 sayılı sözleşmesine göre, bir ülkede sosyal güvenlik sisteminin varlığından bahsedebilmek için kural olarak en az 3 sigorta kolunun var olması gerekir.

Şüpheciler, küreselleşmenin ekonomik boyutu üzerine yoğunlaşır.

Çocuk ve gençlerin İŞÇİ olarak çalıştırılmaları, sanayi devrimiyle birlikte başlamıştır.

4857 sayılı İş Kanununa göre çocuk ve genç işçilerin yıllık izinleri 20 günden az olamaz. (50 yaş ve üstü için de aynı kural geçerlidir.)

Kadın ve erkeklere eşit ücret ödenmesi gerektiğine dair düzenleme, Maasttricht anlaşmasıyla yapılmıştır.

Bilimsel sosyalizm; tarihi materyalizmin, sınıf çatışmasının ve kapitalizmin proleterya tarafından ortadan kaldıracağına inanan düşünce sistemidir.

Sosyal politikanın uluslararası araçlarının en önemlisi Uluslararası Çalışma Örgütüdür.

Sistematik ayrımcılık; belirli gruplara karşı kurumsallaşmış yapılar, politikalar, uygulamalar yoluyla farklı ve ikinci dereceden koşulları eğitim, ulaşım vb. hizmetler yetersizlikler şeklinde uygulanan bir ayrımcılık türüdür.

Malullük; sigortalının çalışma gücünü bedenen ya da ruhen bir daha iyileşemeyecek şekilde sürekli olarak kaybetmesidir.

AÖF Sosyal politika ders notlarını pdf olarak aşağıdaki bağlantıdan görüntüleyebilir veya indirebilirsiniz:

https://drive.google.com

Yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir